Blogger tarafından desteklenmektedir.

Evde cilt temizleme losyonu nasıl yapılır?

Evde cilt temizleme losyonu nasıl yapılır?

Bu karışım ile yüzünüz tertemiz!

Yüz temizleme losyonu için gerekli malzemeler:

1 kaşık biberiye
2 kaşık kurutulmuş papatya çiçeği
4 bardak su

Hazırlanışı:

Biberiye ve papatya suda 15 dakika kaynatılır. Karışım soğuduktan sonra süzülerek bitki parçalarından arındırılır ve kalan temiz sıvı bir kaba alınır.

Yüzünüzü bu karışımla yıkarsanız biberiye cildinizdeki mikropları öldürmeye, papatya da parlaklık kazandırmaya yardımcı olur.


Dudak morarması nasıl geçer?

dudak morarması

Dudak morarması şikayetleri son dönemlerde daha yaygın görülmekte olan bir sorundur. Dudak morarması nasıl geçer?

Dudak morarması nasıl geçer?

Soğuk havada kan dolaşımının yavaşlaması ile dudak morarmaları görülebilmektedir. Bununla birlikte hastalık habercisi olarak da dudak morarmaları her yaşta çeşitli iç hastalıkları sebebiyle görülebilmektedir. Bu yüzden kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir durumdur.
– En temel nedenlerden biri yanlış beslenme sebebi ile meydana gelen demir eksikliğidir,
– Eğer Akdeniz Anemisi sorunu ya da ciddi bir kansızlık problemi var ise görülebilir,
– Çok ciddi bir sigara tüketimi söz konusu ise dudakta morarma oluşabilir,
– Yoğun bir hava değişikliği yaşanmış ise morarlamalar söz konusu olabilir,
– Vücutta vitamin eksikliği oluşması ve/veya düzensiz rastgele beslenme olması halinde morarma söz konusu olabilir,
– Herhangi bir ciddi rahatsızlık ya da alerjik bir sorun nedeni ile oluşabilir.
1 adet orta boy soğan ile bir miktar maydanoz ince bir şekilde kıyılır. Bu karışımın içine biraz zeytin yağı konur. Son olarak tuz koyup karıştırılır. Bu karışım dudakların üzerine sürülür ve bir bezle üzeri örtülür. 1 saat sonra bez alınır. Bu uygulama bir hafta süreyle uygulanabilir. Herhangi bir zararı yoktur. Malzemelerin tümü doğaldır.
1 adet muz kabuğu soyulmadan ezilir ve dudağın üzerine konur. Sabredebildiğiniz sürece bu karışımı dudaklar üzerinde bekletebilirsiniz. Bu karışım dudak morluklarını iyileştiren mucize bir formüldür.
Bu formülümüzde doğal yağlardan faydalanacağız. 1 çay kaşığı lavanta yağı, 1 çay kaşığı zeytin yağı ve 1 çay kaşığı buğday yağı bir kap içinde karıştırılır. Daha sonra bir bez yardımıyla dudaklara sürülür. Bu karışım dudaklara uygulandıktan 1 saat sonra ılık suyla yıkanarak temizlenir. Bunu iki günde bir kez uygulayabilirsiniz. Dudak morarması tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir.
1 adet orta boy salatalık soyulur ve rendelenir. Daha sonra bir tane buz küpüyle karıştırılır. Bu sayede soğuk bir karışım elde edilir. Bu karışım dudaklara uygulanır. 20 dakika kadar dudaklarda bekletilir. Son olarak karışım dudaktan temizlenip dudaklara nemlendirici bir kremle masaj uygulanır. Bu uygulamayı her gün yapabilirsiniz. Dudak morluklarının kısa sürede geçtiğini görürsünüz.

Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

MEME KANSERİ RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR

MEME KANSERİ RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR
Bazı özellikleri taşıyan kadınlarda, meme kanserinin daha sık görüldüğü biliniyor. Meme kanseri açısından risk faktörü kabul edilen özelliklere sahip olmak mutlaka meme kanseri olunacağı anlamına gelmez. Ancak diğer kadınlara nazaran yakalanma ihtimali daha fazladır. Bu risk faktörlerine sahip olmamak da kanser olunmayacağı anlamına gelmemektedir. Meme kanserine yakalanmış pek çok kadın bu risk faktörlerinden hiçbirini taşımamaktadır. Meme kanserine yakalanan kadınların yarısı, bu risk faktörlerini hiç taşımıyorlar. Bu nedenle, risk faktörlerini taşımayan kişiler de olağan kontrollerini yaptırmalı. Ama bu risk faktörlerinden birkaç tanesini birden taşıyan kadınlar daha dikkatli olmalı. YAŞ: Meme kanseri gelişiminde tek başına, en önemli risk faktörlerinden biridir. Yaş ilerledikçe meme kanserine yakalanma riski artar. Ancak ülkemizde meme kanserleri batı toplumlarına göre daha genç yaşlarda görülmektedir. Meme kanseri teşhisi konan kadınların %70’i, 50 yaş üzerindedir. Amerikan Kanser Enstitüsü’nün yayınladığı bir araştırmaya göre, 20 yaşında bir kadının önündeki 10 yıl içinde meme kanserine yakalanma olasılığı 2187’de 1’dir. Bu oran 30 yaş için 258 kadından birinde, 40 yaş için 67 kadından birinde, 50 yaş için 38 kadından birinde, 60 yaş için 29 kadından birinde, 70 yaş için 25 kadından birinde olacak şekilde yaş artar. AİLEDE MEME KANSERİ ÖYKÜSÜ: Özellikle anne tarafından 1. derece akrabasında (anne, teyze, anneanne, kız kardeş, kızı) meme kanseri hikayesi olması önemli bir risk faktörü olarak kabul görmektedir. Bu akrabalar eğer meme kanserine menopoz öncesi yakalanmışlarsa ve çift taraflı meme kanseri iseler riski daha da artmakta. Ailesel riski daha da artıran, ya da kanserin ailesel olabileceğini düşündüren koşullar şunlardır: Meme kanserinin birden çok yakın akrabada olması, genç yaşta ortaya çıkması ve hastalığın iki taraflı olması. Meme kanserlerinin %10-15’i aileseldir. Meme kanseri açısından genetik yatkınlığı olanların tanınması oldukça önemlidir çünkü bu kadınların hayatları boyunca meme kanserine yakalanma oranları % 40-60’dır. Meme kanseri ile ilişkisi kanıtlanmış olan iki gen BRCA1 ve BRCA2’dir. Bu genlerinde mutasyon (değişim) bulunan kadınların bu mutasyonları taşımayanlara oranla meme ya da over (yumurtalık) kanserine yakalanma riskleri çok daha fazladır. KİŞİSEL MEME KANSERİ ÖYKÜSÜ: Bir memesinde kanser gelişen bir kadının diğer memesinde de kanser gelişme riski, toplumdaki diğer kadınlardan daha fazladır. Ayrıca kadında yumurtalık, rahim ve kalın barsak kanseri olması da meme kanseri riskini artırır. HORMONAL FAKTÖRLER (ÖSTROJEN): Erken menarş (ilk adet kanamasının 12 yaştan önce olması) ve geç menopoz (55 yaşından sonra), ilk tam hamilelik döneminin gecikmesi (35 yaş sonrası) ve hiç çocuk doğurmamış olmak meme kanseri riskini artırır. Doğum kontrol hapı kullanımı, menopoz tedavisi için dışarıdan hormon ilaçlarının kullanımı da henüz tartışmalı olsa da risk faktörleri arasında kabul edilmektedir. BAZI İYİ HUYLU MEME HASTALIKLARI: İyi huylu meme hastalıklarının küçük bir bölümü meme kanseri gelişimi açısından risk faktörü oluşturmaktadır. MEME BİYOPSİSİ GEÇİRMİŞ OLMAK: Meme biyopsilerinde saptanan orta dereceli hiperplaziler meme kanseri riskini 1,5-2 kat (hafif derecede), atipik duktal hiperplazi 3-5 kat (orta derecede) ve lobüler karsinoma in situ (yayılma göstermeyen) veya aile hikayesi ile beraber atipik duktal hiperplazi ya da lobüler hiperplazi varlığı riski 8-10 kat (yüksek derecede) artırmaktadır. IŞINLANMA – RADYASYON (RADYOTERAPİ): Hayatın ilk 30 yılında meme bölgesine radyoterapi yapılanlarda, lenf kanseri tedavisi görenlerde daha sonra meme kanseri gelişme riski artmaktadır. Bu risk özellikle 15 yaşından önce radyoterapi yapılmış olanlarda daha fazladır. Ancak meme dokusunun görüntülenmesi (mamografi) sırasında kullanılan radyasyon dozu meme kanseri gelişimi bakımından risk oluşturmayacak kadar düşüktür. BESLENME VE ÇEVRESEL FAKTÖRLER: Yağ bakımından zengin beslenme şekli ve kilo alma, özellikle menopozdaki kadınlarda meme kanseri riskini artırıyor. Alkol kullanımı (günde bir kadehten fazla) yine riski artırırken sigaranın etkisi hala tartışılıyor. Düzenli egzersiz ve fiziksel aktiviteninse meme kanseri riskini azalttığı biliniyor.

Sivilcesiz Bir Cilt İçin Yapılması Gerekenler

Sivilcesiz Bir Cilt İçin Yapılması Gerekenler

Özellikle bayanların korkulu rüyalarından birisi sivilceli yüzlere sahip olmaktır. Kimi zaman beslenme düzeni, uykusuzluk veya stres gibi nedenlerden dolayı cildimizde sivilce oluşumunu engelleyemiyoruz. İşte bu nedenle size sivilcesiz bir cilt için yapılması gerekenler nelerdir? Sorusunun yanıtını vereceğimiz muhteşem bir yazı hazırladık.
Öncelikle yukarıda saydığımız nedenleri ortadan kaldırmanız gerekmektedir.
  • Uykunuzu tam zamanında almanız sivilcesiz bir cilt için yapılması gerekenlerin başında gelmektedir.
  • Daha sonra su tüketimini arttırarak cildin esnekliğini kazanmasını sağlamalı ve zararlı gıdalardan uzak durmalısınız.
  • Eğer yüzünüze düşecek kadar uzun saçlara sahipseniz, bir tokayla bunu engelleyecek şekilde tutturmalısınız.
  • Çünkü saçlarınızın yüzünüze düşmesi yağlanmaları hızlandırarak sivilcelere neden olmaktadır.
  • Sivilcesiz bir cilt istiyorsanız tüm yağlı yiyecekler ve hareketlerden uzak durmalısınız.
  • Cildinizde oluşmasını engelleyemediğiniz sivilceleriniz varsa bunlarla oynamak yerine, yüzünüzün tamamına masaj hareketleriyle egzersizler yapabilirsiniz.
  • Kan dolaşımının hızlanması demek, oksijen alımının artması ve böylelikle sivilcelere neden olan bakterilerin barınmaması demektir.
Tüm bunları yapmış olmanıza rağmen verimli sonuç alamamışsanız, ilaçla tedavi yerine doğal yöntemlerle cildinize terapi uygulamanızı tavsiye ediyoruz.
Bunun için aktarlardan alacağınız çeşitli kurutulmuş bitkilerle losyonlar hazırlayabilir veya evde bulunan limon, karbonat, aspirin gibi malzemelerle maskeler hazırlayabilirsiniz. Bunları birbirleriyle de karıştırabileceğinizi hatırlatalım. Örneğin; kil ve limon, limon ve yumurta akı tariflerini uyguladıktan sonra gül suyu ile cildinizi tonik niyetine temizleme işlemini yaparak sivilcesiz bir cilde sahip olabilirsiniz.
Yazımızı sonlandırmadan önce başı sivilcelerle dertte olan siz değerli ziyaretçilerimize bir maske tarifi vermek istiyoruz.

Sivilce Maskesi

Malzemeler
  • 3 kaşık bal
  • 1 adet elma
Hazırlanışı ve Uygulanışı
Bir elmayı ezdikten sonra üç kaşık bal ile karıştırıp yüzünüze sürmeniz yeterli olacaktır. 20 dakika gibi bir sürenin sonunda cildinizi temizledikten sonra rahat bir nefes almış olacaksınız.

Cilt Lekelerine Boza Maskesi

BOZA MASKESİ

Ciltteki lekeleri yok eden, yüzdeki sarkmaları engelleyen ve toparlayan, gergin, ipeksi bir cilde sahip olmayı sağlayacak olan, Boza Maskesi ve Boza peelingi tarifi.

Boza Maskesi Tarifi
1 tatlı kaşığı boza,
1 tatlı kaşığı yulaf unu veya arpa unu,

Boza Maskesi Hazırlanışı ve uygulanışı:
Malzemeleri karıştırıp yüzünüze ve dekoltenize uygulayın. 13-20 dakika kaşığın tersiyle ve ya bir cam bardakla dairesel hareketlerle masaj yaparak uygulayın ve yüzünüzü yıkayıp nemlendiricinizi uygulayın. Bu uygulamayı haftada 2 defa yapmak yeterli olacaktır.

Boza Peelingi Tarifi
İnci Soydan Boza Peelingi
1 tatlı kaşığı boza,
1 çay kaşığı tarçın,
1 çay kaşığı toz şeker

Boza Peelingi Hazırlanışı ve uygulanışı: 
Boza, tarçın ve şekeri karıştırıp yüzünüze yumuşak dairesel harekelerle masaj yapın ve yıkayın.

Ellerde Sinir Sıkışması Neden Olur?

Sinir sıkışması, sinirlerin çevresindeki dokuların sinirlere aşırı baskı yapması sonucu oluşan bir sinir rahatsızlığıdır.

Vücudun eklem bulunan herhangi bir yerinde görülebiliyor, ancak en yaygın olarak el bileklerinde görülmektedir.

Erken tanı yapıldığı taktirde kolaylıkla tedavi edilebilir. Burada önemli nokta erken tanı için belirtilerin farkına varabilmektir.

Ellerde Sinir sıkışmasının en bilinen belirtileri;

Sorunlu olan elde uyuşukluk ve duyu kaybı

Karıncalanma ve iğne batması hissi

Kaslarda güçsüzlük ve seğirme

Ağrı

Elde Sinir Sıkışmasını Meydana Getiren Durumlar;

El bileğinin aşırı kullanımını gerektiren durumlarda gerçekleşebilmektedir.

Hormonlarda kaynaklanan değişimlerden dolayı

Yaşlılık da sıklıkla görülmektedir.

Troid, diyabet ve romatizmal hastalıkları bulunan kişilerde sıklıkla görülmektedir.

Genetik olarak aile bireylerinin tümünde görülebilmektedir.

Sinir sıkışması nasıl teşhis edilir?

Sinir sıkışması şüphesiyle doktora giden kişi öncelikle fiziki muayeneye alınır. Doktor da sinir sıkışmasından şüphelenirse, kişiyi bazı testlere sokar, bu testleri şu şekilde sıralayabiliriz;

Sinir ileti çalışması

Elektromiyografi (EMG)

Manyetik rezonans görüntüleme (MR)

Elde sinir sıkışması tedavisi;

Öncelikle el bileğini zorlayacak, sinir sıkışmasına yol açan aktivitelerden uzak durulmalıdır. Ama el bileğini sabit tutmak zor olduğu için bileği sabitleyecek bileklikler kullanılabilir. Bunların dışında ağrı devam ediyorsa ilaç tedavisi uygulanabilir. Eğer şikayetler hala devam ediyorsa cerrahi tedavi uygulanır. Operasyon hasta ayakta iken yapılır ve lokal anestezi yapılır.

Cilt Lekelerine Evde Uygulanabilecek Yöntemler




Cilt lekelerinin giderilmesinde uyğulanan Doğal tedavi yöntemlerinden gerçekten işe yarayanlar ve kullanımının diğerlerine oranla daha fazla olanlarını birarada toplayıp sizlerle paylaşmak istedim.
Tariflerin etkileri cilt tipine göre farklılıklar göstermektedir.
Cilt sorunlarınız için öncelikle Doktora başvurmanız gerektiğini bir kez daha hatırlatalım.

Elma Sirkesi :
Aynı miktarlarda Su ve Elma sirkesini bir kapda kaynatın
Daha sonra bu karışım ile yüzünüze buhar banyosu yapın.

Ayrıca gene Aynı miktarlarda Su ve Elma sirkesini ile yüzünüzü 3-4 günde bir silerek de cilt lekelerinizden kurtulabilirsiniz.

Anason Tohumu :
Anason tohumları bir kaba konarak üstünü kapatıncaya kadar su eklenir ve kaynatılır. Tohumlar süzülerek atılır ve elde edilen su soğuduktan sonra cilde masaj yapılarak sürülmesi haline cilt lekelerin önlenmesi ve canlılık kazanması sağlanır.

 

Arpa Unu :
Arpa unu hamur haline getirilerek yüze maske halinde sürülür ve 2 saat süresince bekletilir. Bu işlem sonucunda yüzdeki lekeler yok olur.

Aşk Otu :
Aşk otu kökü kaynatılarak elde edilen sıvı, yüzdeki lekeleri yok eder.

Biberiye :
Biberiye, merhem haline getirilerek vücuda sürülerse cildi güzelleştirir, kırışıklıkları giderir. 2 gram kurutulmuş biberiye yaprağı ve çiçeği bir tas içinde 20 dakika kaynatılarak, vücut yıkandığında güzelleştirir, pürüzsüz hale getirir.

Maske :
Haftada bir gün bir tatlı kaşığı süzme yoğurt ve bir çay kaşığı karbonatı karıştırın. Cildinizde bir saat bekletip ovarak çıkarın. Bir çorba kaşığı eşit miktarda mısır unu , ıslatılmış kil, el kremi ve suyu karıştırın ve cildinize sürün. 5 dakika ovarak peeling yapın.

Bu, cildinizdeki ölü deriyi çıkarır ve porselen gibi cilde sahip olursunuz



Kudretnarı : Kabakgiller familyasından, tırmanıcı, ince gövdeli, bir yıllık bir bitkidir. Yaprakları saplı ve el gibi parçalıdır. Meyvesi olgunlaşınca, birbirinden ayrılır. Meyveleri 10-15 cm boyunda şişkin ve iki uçta incelmiş şeklindedir. Üzerinde kabarcıklar vardır. Turuncu - sarı renktedir. Ev ilaçlarında, zeytinyağı ile karıştırılarak kullanılır.

Egzama ve diğer cilt hastalıklarında faydalıdır. Yaraların çabuk kapanmasını sağlar.

Kayınağacı : Kayıngiller familyasından; kış aylarında yapraklarını döken güzel görünüşlü bir orman ağacıdır. Dalları salkım gibidir. Kabukları halka halkadır. Kabuk ve dallarının kuru distilasyonundan kayınağacı katranı elde edilir.

Kabuklarının suda kaynatılmasıyla elde edilen suyla yüz lekeleri, çiller giderilir. Kıllar temizlenir.